DIYARBEKIR, 6/8 2008 — Di îdianameya Ergenekonê de navê aboqatê rêberê PKK-ê Abdullah Ocalanî yê destpêkê Ahmet Zeki Okçuogluyî wekî “girêdayî MIT-ê” derbas dibe û Oguzê berpirsê hêzên taybet yên tirkan ko wî bi xwe Abdullah Ocalan ji Kenyayê anî Tirkiyeyê di diyalogeka digel aboqatê navnediyar yê Ocalanî de behsa vê meseleyê dike.
Oguz dibêje sala 1995–96-ê ew bi xwe li Şamê beşdarî danûstandinên di nêvbera serokerkaniya tirkan û rêberê PKK-ê Abdullah Ocalanî de bû û dibêje sala 1997-ê jî li Brûkselê danûstandinên eskerên tirkan û PKK-ê çêbûn. Oguz dibêje heta ko Abdullah Ocalan li Sûriyeyê bû wî xwe wekî teyrê “baz” dihesiband û difina xwe li ordiya tirkan qulûz dikir. Lê belê, Oguz dibêje, niho rewş yekcar hatiye guhortin û serokerkaniya trikan 5 e û PKK jî 0 e.
Ji diyalogê wisa têt fêm kirin ko aboqatê navnediyar Dogan Erbaş e lê belê navê wî wekî “Avukat” derbas dibe. Oguz ji aboqatê Abdullah Ocalanî re dibêje ko ew yanî ordiya tirkan û hêzên taybet hemî aboqatên Abdullah Ocalanî baş nas dikin û dizanin ko her yek ji wan du–sê alî dilehîze. Mebest ji “du–sê” alî ne têkiliyên digel îstixbaratên derve lê belê têkiliyên digel hêzên cida yên dewleta tirkan e. Oguz wiha dibêje:
— Em, ew hêz in ko operasyon li Ocalanî kir [û Ocalan anî Tirkiyeyê]. Yanî Qumandariya Hêzên Taybet. Bi navê serokerkaniyê em tenha dezgeh in ko bi birêvebirina van danûstandinan hatiye wezîfedar kirin. Em vê pêngavê ji bo peydakirina çareyekê ji meseleyê re didin destpê kirin. Ez dê ji we re [ruknên] esasî yên siyasetê bixwînim.
— Di qeydên me de tu wekî PKKyî xuya dikî, bi pêşniyara begî [yanî zelamê mezin] dema ko hat xwestin em bi te re dest bi vê pêngavê bikin me di qeydên GBT [Qeydên giştî yên îstixbaratê] de tu kontrol kirî. Em li wêderê wisa dinivîsînin. Em dizanin ko iraniya aboqtên Ocalanî dualî û heta sêalî dixebitin. Yên ko girêdayî MIT-ê ne em dizanin ko ne tenê ji Ahmet Zeki Okçuogluyî pêk têt. Hon jî bizanin.
Ji vê diyalogê têt fêm kirin ko hêzên taybet û serokerkaniya tirkan ji MIT-ê jî nerazî ne û dihesibînin ko hinek aboqatên Abdullah Ocalanî bi MIT-ê re dixebitin û yek ji wan jî Ahmet Zeki Okçuoglu ye.
Ev tawanbarkirineka mezin e ko di îdianameya Ergenekonê de di heqê Ahmet Zeki Okçuogluyî de hatiye nivîsandin û îdianameya Ergenekonê li hemî Tirkiyeyê, bakurê Kurdistanê û li dinyayê belav bûye û ev agahdarî nikare bêt veşartin.
Lewra mirov hêvî dike ko Ahmet Zeki Okçuoglu di heqê vê tawanbarkirina xeternak de agahdariyekê bide raya giştî ya kurdan û bibêje ka qenaeta wî di heqê van îdiayan de çi ye. Vaye deh roj di ser belavbûna îdianameya Ergenekonê re derbas bûn û heta niho Ahmet Zeki Okçuogluyî bersiva van îdiayên di îdianameya Ergenekonê de nedaye.
Ew beşa îdianameya Ergenekonê ya ko navê Ahmet Zeki Okçuogluyî tê de derbas dibe li jêrê ye:
***
Şüphelilerden Hikmet ÇİÇEK'in flash diskinde ve İşçi Partisi Basın Bürosundan elde edilen bilgisiyar hard diski içersinde "Prov mekt Oğuz" isimli word sayfası içersinde (2) ayrı şahsın konuşma çözümü olduğu görülmüştür.
Söz konusu Word sayfasının yapılan incelemesinde; Yazı metninin başında "Provakasyon Mektubu" yazdığı, devamında "Avukat" ve "Oğuz" olarak belirtilen iki kişinin konuşma çözümü olduğu, metin içeriğinden "Avukaf'm Abdullah ÖCALAN'ın avukatı olduğu, "Oğuz"un Özel Kuvvetler'de görevli birisi olduğu anlaşılmaktadır.
Metnin içersindeki ifadelerin net olarak anlaşılabilmesi için özeti yapılmayıp, belirli paragraflar aynen belirtilecektir. Söz konusu konuşma metninde;
"Dosyanın 1. sayfasında
Oğuz: Böyle bir girişimin neden bir yıl sonra başlatıldığını sorabilirsiniz. Daha önce görüşmeler oldu. Protokollar da imzalandı. 1995-96'da Şam'da, Ocalan'm bilgisinde bir protokol imzalandı. Ben bu girişimde kendim bulundum. Daha sonra 1997'de Brüksel'de görüşme oldu. Çevik Bir'e bağlı, Osman albayla görüştü. Ancak bu girişimlerin başarılı olması mümkün değildi. Çünkü Öcalan Şam'da iken kendini "Kartal" olarak görüyordu. Ocalan'm Şam'da olduğu sırada masaya oturulduğu anda, biz beş sıfır mağlup olarak başlıyorduk. Ancak şimdi durum değişti. Öcalan yakalandı, silahlı mücadeleye son vermeyi kabul etti. Şimdi biz beşiz, siz sıfırsınız. Yani Genelkurmay 5, PKK: 0. Bunu kabul ederek görüşmeye başlayabiliriz.
Avukat: Bu girişimi çok olumlu buluyoruz. Baştan belirteyim. Ben PKK'yi değil Öcalan'ı temsil ediyorum. Öcalan avukatlarına kendi adına her türlü girişimde bulunma yetkisi verdi. Hatta bizi yeni açılımlar yapmadığımız için eleştiriyor. Öcalan, PKK'dir. Önce Öcalan benimser, PKK ona uyar. Açılımları, Öcalan yapar. Kürt halkı da onu kabul eder. Bugün söylediğinin yarın 180 derece tersini söylese, yine PKK onun arkasından gider. Ocalan'm kabul etmesi sorunu çözer. Biz, Ocalan'm adına ilişkiye geçiyoruz.
Oğuz: Biz, Öcalan'a operasyonu yapan gücüz. Yani Özel Kuvvetler Komutanlığı. Genelkurmay adına bu girişimleri yürütmede görevli olan tek kurum. Bu girişimi, soruna bir çözüm bulunması için başlatıyoruz. Size temel politikaları okuyacağım
Bizim kayıtlarımızda PKK'li olduğunuz görünüyor, beyin önerisiyle böyle bir girişim başlatmak sizi önerdiğinde biz GBT kayıtlarından sizi inceledik. Orada öyle yazıyoruz. Ocalan'm avukatlarının çoğunun çift hatta üç taraflı çalıştığını biliyoruz. MİT bağlantılıların Ahmet Zeki Okçuoğlu'ndan ibaret olmadığını biliyoruz. Siz de bilin.
Oğuz: Bana verilen bilgi, Ocalan'ın, dışarıdaki arkadaşlarının böyle bir girişime hazır olduğunu söylediği şeklinde. İmralı'da bir tuğgeneral arkadaşımız var. Öcalan ile sorgu şeklinde olmayan görüşmeler yapıyor. Ve Genel Komutanlık'a rapor veriyor. Ne rapor verildiğini ben konum olarak bilmiyor olabilirim. Bunu isterseniz sorayım. (Sorduktan sonra) Öcalan, dışarıdaki arkadaşlarının bir girişim başlatmak için hazır olduğunu belirtmiş.
Dosyanın 2. sayfasında
Oğuz: Evet biz rica ettik, mektubu yazdı. Mektup şimdi Genelkurmay Karargâhı'nda. Öcalan'a verildikten sonra bey tarafından elden götürülüp Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu'na bizzat verilecek. Genelkurmay Başkanı ile Ocalan'ın yakalanmasından sonra görüştüler.
Oğuz: MİT'le temasa geçmişsiniz. Ciddi bir sonuç almanız mümkün değil. Özgürel'i ciddiye almanız, devleti tanımadığınızı gösteriyor.
Avukat: Biz sorunun esas çözüm yerinin Genelkurmay olduğunu biliyoruz. Ocalan da bize, sorgusu sırasında çok birikimli, donanımlı subaylarla tanıştığını söyledi. Yurtseverliklerine, bilgi birikimlerine hayran kaldığını ve bunu ifade ettiğini söyledi. Böyle bir güce karşı savaştığı için pişman olduğunu da belirtmiş. Hatta, eğer asılacaksam 'Beni siz asm, sizin elinizle asılmak benim için şereftir' demiş.
Öcalan, Kuzey Irak'tan gelen Barış Grubu'nun geçişi için bizim Genelkurmay ile doğrudan temasa geçmemezi istedi. Hiç öyle ilişki filan aramayın dedi. Gelmelerine Barzani izin vermiyordu. Genelkurmay'm Türkiye'ye girmelerine izin vermesini istiyorduk. Sonunda bir helikopter yollandı. Alındılar. Bir tuğgeneral gelen heyetle bir saate yakın bir sohbet yaptı. Öcalan, tuğgeneralin söylediklerine aynen katıldığını söyledi. Kardeşin kardeşe kırdınlmasını istemediklerini söylemiş. Öcalan bu görüşe çok değer veriyor. Silahlı sürecin bitirilmesi için Genelkurmay'la açıktan ilişkiye geçilmesini istiyor. |